İzmir Vergi Avukatı
3475 sayılı Vergi Usul Kanunu, 799 sayılı Damga Vergisi Kanunu, 1009 sayılı Gider Vergileri Kanunu ve diğer ilgili kanunlar, vergi hukukunun temel dayanaklarıdır. Aynı zamanda vergi davalarında da bu kanunlara göre hüküm verilir. İzmir Vergi avukatı ilgili kanunlara göre müvekkillerinin haklarını korur.
Vergi hukuku devletin, kamu ve diğer tüzel kişiliklerden düzenli olarak sağladığı gelirleri konu alır.
Vergi Avukatı Nedir ve Hangi Davalara Bakar?
İzmir en iyi vergi avukatı ilgili vergi kanunları konusunda uzman ve vergi davalarında deneyimli olan hukuk fakültesi mezunu kişidir.
Uzmanlığı ve deneyimi gereği İzmir vergi avukatı aşağıdaki davalarla ve konularla ilgilenir.
Gümrük Vergilerine İtiraz ve Gümrük Vergilerinin İptali Davaları
4458 sayılı gümrük kanununun 242. Maddesi gereğince vergi ödemekle yükümlü mükellefler, ödedikleri vergilerle ilgili bir sorunla karşılaştıklarında itiraz edebilirler.
İtirazlarını ilgili kurumlara iletirler. Zaten dava açılmadan önce kuruma yazılı olarak itiraz edildiğinin ispat edilmesi gerekir. Eğer ilgili kurum mükellefin itirazına cevap vermemişse ya da olumsuz cevap vermişse, mükellefin hakkını araması için dava açma hakkı vardır.
Gümrük Kanununun 242/1 maddesi gereğince kendilerine ceza tebliğ edilen mükellefler, en geç 15 gün içerisinde yazılı olarak bir üst makama itirazlarını yapmalıdırlar. Eğer bir üst makamdan da olumlu sonuç alamazlarsa, bir üst makama şikayetlerini tekrarlamalılar. En üst makamdan da sonuç alamazlarsa, şikayetten 30 gün sonrası dava açarak haklarını arayabilirler.
Vergi Ceza İhbarnamesine İtiraz Davaları
Vergi usul kanununa aykırı olarak düzenlenen ihbarnameler için öncelikle tebligatı yapan vergi dairesine başvuruda bulunulmalı ve ihbarnamenin düzeltilmesi ya da geçersiz sayılması talebinde bulunulmalıdır.
Eğer tüm bu çabalardan sonra sonuç alınamazsa dava açma yoluna gidilebilir.
Mükelleflere hatalı olarak gönderilen ihbarnamelerle ilgili uygulamada 3 farklı dava açılabilir.
Doğrudan İptal Davası
İlgili vergi dairesi tarafından mükellefe ihbarname gönderilmesinden sonra mükellef 30 gün içerisinde doğrudan iptal davası açabilir. Ancak öncelikle ilgili vergi dairesine yazılı olarak itiraz etmesi gerekir.
İdari İtirazdan Sonra İptal Davası Açma
Vergi daireleri tarafından mükelleflere karşı bir hata yapılmışsa, mükellef 5 yıl içerisinde bu hataların düzeltilmesi için vergi dairesine itirazda bulunabilir. Olayın öğrenilmesinden itibaren 5 yıl içerisinde itiraz edilmelidir. Dava açma süreci de buna dahildir.
Uzlaşma Başvurusundan Sonra Açılan İptal Davası
Müvekkile vergi dairesi tarafından ceza kesilmişse, müvekkil vergi dairesinin haklı olduğunu düşünüyorsa, vergi dairesi ile uzlaşmak için 30 gün içerisinde vergi dairesine uzlaşmak istediğini söyleyebilir. Eğer uzlaşmadan herhangi bir sonuç alamazsa mükellef dava açma yoluna gidebilir.
Genel ve Özel Usulsüzlük Cezasına Karşı İtiraz ve İptal Davası
Vergi Usul Kanunu madde 351’de vergi usulsüzlüğü iki kısımda ele alınmıştır. Birinci kısımda genel usulsüzlükler, ikinci kısımda ise özel usulsüzlükler yer alır.
Genel usulsüzlüğe örnek verilecek olursa, vergi dairesine teslim edilmesi gereken defterler üzerinde yapılan usulsüzlükler örnek olarak gösterilebilir.
Veraset ve intikal beyannamesinin zamanında verilmemesi ikinci dereceden genel usulsüzlük olarak adlandırılır.
Vergi usul kanunu 353 ve 355. Maddelerinde özel usulsüzlük halleri:
“1. (Değişik: 21/3/2018-7103/12 md.) Elektronik belge olarak düzenlenmesi gerekenler de dâhil olmak üzere, verilmesi ve alınması icabeden fatura, gider pusulası, müstahsil makbuzu ile serbest meslek makbuzlarının verilmemesi, alınmaması, düzenlenen bu belgelerde gerçek meblağdan farklı meblağlara yer verilmesi, bu belgelerin elektronik belge olarak düzenlenmesi gerekirken Maliye Bakanlığınca belirlenen zorunlu haller hariç olmak üzere kâğıt olarak düzenlenmesi ya da bu Kanunun 227, 231 ve 234 üncü maddelerine göre hiç düzenlenmemiş sayılması halinde; bu belgeleri düzenlemek ve almak zorunda olanların her birine, her bir belge için 240 (2.200) Türk lirasından aşağı olmamak üzere bu belgelere yazılması gereken meblağın veya meblağ farkının %10’u nispetinde özel usulsüzlük cezası kesilir.(2)
Bir takvim yılı içinde her bir belge nevine ilişkin olarak tespit olunan yukarıda yazılı özel usulsüzlükler için kesilecek cezanın toplamı 120.000 (1.100.000) Türk lirasını geçemez.
2. (Değişik: 21/3/2018-7103/12 md.) Elektronik belge olarak düzenlenmesi gerekenler de dâhil olmak üzere, perakende satış fişi, ödeme kaydedici cihazla verilen fiş, giriş ve yolcu taşıma bileti, sevk irsaliyesi, taşıma irsaliyesi, yolcu listesi, günlük müşteri listesi ile Maliye Bakanlığınca düzenlenme zorunluluğu
getirilen belgelerin; düzenlenmediğinin, kullanılmadığının, bulundurulmadığının, düzenlenen belgelerin aslı ile örneğinde farklı meblağlara yer verildiğinin, gerçeğe aykırı olarak düzenlendiğinin veya elektronik belge olarak düzenlenmesi gerekirken Maliye Bakanlığınca belirlenen zorunlu haller hariç olmak üzere kâğıt olarak düzenlendiğinin tespiti ya da bu belgelerin bu Kanunun 227 nci maddesine göre hiç düzenlenmemiş sayılması halinde, her bir belge için 240 (2.200) Türk lirası özel usulsüzlük cezası kesilir.
Ancak, her bir belge nevine ilişkin olarak kesilecek özel usulsüzlük cezasının toplamı her bir tespit için 12.000 (110.000) Türk lirasını, bir takvim yılı içinde ise 120.000 (1.100.000) Türk lirasını geçemez.”
Olarak ifade edilmiştir.
Ayrıca Vergi usul kanunu madde 355’te özel usulsüzlük halleri:
“Damga Vergisi ödenmemiş veya noksan ödenmiş kâğıtları, vergi ve cezası tahsil edilmeden tasdik eden veya örneklerini çıkarıp veren noterler adına her kâğıt için tahsil edilmeyen Damga Vergisi üzerinden maktu vergilerde % 50, nispî vergilerde % 10 oranında özel usulsüzlük cezası kesilir. Ancak, bu madde kapsamında kesilecek özel usulsüzlük cezaları her bir kâğıt için 1 (9 TL.) Yeni Türk Lirasından az olamaz.
Bilgi vermekten çekinenler ile 107/A, mükerrer 242, 256, 257, mükerrer 257 nci madde ve Gelir Vergisi Kanununun 98/A maddesi hükmüne uymayanlar için ceza:(1)(2)(3)(4)(5)
Mükerrer Madde 355 – (Ek: 30/12/1980-2365/80 md; Değişik: 22/7/1998-4369/13 md.)
Bu Kanunun 86,148,149,150, mükerrer 242, 256 ve 257 nci maddelerinde yer alan zorunluluklar ile mükerrer 257 nci maddesi ve Gelir Vergisi Kanununun 98/A maddesi uyarınca getirilen zorunluluklara uymayan (Kamu idare ve müesseselerinde bilgi verme görevini yerine getirmeyen yöneticiler dahil);(3)(5)
1. Birinci sınıf tüccarlar ile serbest meslek erbabı hakkında 1.000 (7.500 TL)Türk Lirası, 2. İkinci sınıf tüccarlar, defter tutan çiftçiler ile kazancı basıt usulde tespit edilenler hakkında 500 (3.700 TL) Türk Lirası,
3. Yukarıdaki bentlerde yazılı bulunanlar dışında kalanlar hakkında 250 (1.900 TL) Türk Lirası, Özel usulsüzlük cezası kesilir. (Ek cümle: 21/3/2018-7103/13 md.) Bu Kanunun 107/A maddesi uyarınca getirilen zorunluluklara uymayanlardan, bu fıkranın (1) numaralı bendinde yer alanlara 1.000 (4.400) Türk lirası, (2) numaralı bendinde yer alanlara 500 (2.200) Türk lirası, (3) numaralı bendinde yer alanlara 250 (1.180) Türk lirası özel usulsüzlük cezası kesilir. (Ek cümle:1/7/2022-7417/28 md.) Mükerrer 257 nci maddenin birinci fıkrasının (7) numaralı bendi ile getirilen zorunluluklara uymayanlara, (1) ve (2) numaralı bentlerde yer alan özel usulsüzlük cezasının 5 katı, (3) numaralı bentte yer alan özel usulsüzlük cezasının 2 katı uygulanır. (Ek cümle:29/4/2021-7318/3 md.) Mükerrer 257 nci maddenin birinci fıkrasının (8) ve (10) numaralı bentleri uyarınca getirilen zorunluluklara uymayanlara, (1) numaralı bentte yer alan tutarın 10 katından az ve 1 milyon (2.800.000) Türk lirasından fazla olmamak üzere, bir önceki hesap dönemine ait brüt satışlar toplamının binde 3’ü tutarında özel usulsüzlük cezası kesilir. (6) (Ek cümle:1/7/2022-7417/28 md.) Mükerrer 257 nci maddenin birinci fıkrasının (9) numaralı bendi ile getirilen zorunluluklara uymayanlara (1) numaralı bentte yer alan özel usulsüzlük cezasının 3 katı uygulanır.”
Olarak ifade edilmiştir. Bu kanun maddelerinde özel usulsüzlük hallerinde uygulanacak cezalarda detaylı olarak anlatılmıştır.
Yukarıdaki kanun maddelerinde sayılan usulsüzlükler söz konusu olduğunda mükellef, kendisine ceza veren vergi dairesine yasal süresi içerisinde başvurmalı ve uzlaşma talep etmelidir.
Mükellef vergi dairesine 6183 sayılı kanunda belirtilen türden teminat göstererek, kendisine verilen cezayı ödemeyi taahhüt edebilir. Eğer bu şekilde cezasını ödeme niyetini vergi dairesine gösterirse, cezası yarı oranında indirilir.
Vergi mükellefi yukarıdaki kanun maddelerinde belirtilen cezaları ödemeyi kabul eder ve uzlaşmak istediğini söylerse, bu durumda kendisine verilen ceza %75 oranında indirilir.
Yukarıda sıraladığımız bilgilere rağmen, vergi mükellefi vergi dairesi ile anlaşamazsa aşağıdaki çözüm yollarını deneyebilir:
- Doğrudan iptal davası açma,
- İdari itirazdan sonra iptal davası açma ve
- Uzlaşma sonrası iptal davası açma
Yürütmenin Durdurulması Davaları
Kendisine gönderilen tebligata rağmen mükellef cezayı süresinde ödemezse ve cezayı ödemek için gereken başvurularda bulunmazsa, hakkında idari işlem başlatılır.
Vergi mükellefi kendisine verilen cezanın haksız olduğunu düşünüyorsa, yürütmenin durdurulması davası açarak hakkındaki idari işlemin iptalini sağlayabilir.
Mahkeme sonuçlanıncaya kadar mükellef hakkında başlatılan idari işlem durdurulur.
Vergi mükellefi kendisine yönelik olarak verilen cezaların haksız olduğunu düşünüyorsa, aşağıdaki mahkemelere başvurarak hakkını arayabilir:
- İlk derece mahkemesine (İdare mahkemesi),
- Vergi mahkemesine,
- Bölge idare mahkemesine (İstinaf Mahkemesi) ve
- Danıştay kurumuna (Temyiz mahkemesi)
Vergi Ziyaı Cezası Davaları
Mükelleflerin kendilerine tahakkuk ettirilen vergileri zamanında ödememesi ya da diğer yükümlülüklerini yerine getirmemesi durumu kanunlarda vergi ziyaı olarak adlandırılır.
Vergi Usul Kanunu madde 341’de bu durum suç olarak nitelendirilir. Eğer mükellef haklı olduğunu düşünüyorsa itiraz davası açabilir.
İzmir Vergi Avukatı Tavsiye
Vergi konuları birçok mükellef için sorundur. Mükellefler vergilerini zamanında ödeseler bile vergi daireleri ile aralarında sorun yaşayabilirler. Mükelleflerin yaşadıkları sorunları en hızlı bir şekilde çözüme kavuşturabilen ise deneyimli ve alanında uzman İzmir vergi avukatı personelidir.
Deneyimli ve alanında uzman bir avukattan yardım alabilmek için de avukat hakkında internet ortamında biraz araştırma yapmak gerekir.
İzmir En İyi Vergi Avukatı
Alanının en iyisi olan avukatlarımızdan hukuki destek almanız yararlı olacaktır. Daha fazla bilgi için bizleri arayabilirsiniz.
İzmir Vergi Hukuku Hizmeti
Vergi hukuku ile ilgili aşağıdaki hizmetleri müvekkillerimize sağlıyoruz:
- Vergi ziyaı davaları
- Hukuki danışmanlık
- Vergi dairelerine karşı açılan her türlü davalar
- Vergi sorunları ile ilgili davalar
İzmir Vergi Avukatı Ücretleri
2023 yılında barolar birliği tarafından belirlenen avukatlık ücretleri tarifesine göre, vergi avukatı ücretleri aşağıda sıralanmıştır:
- Avukatlık bürosunda sözlü danışma ilk 1 saate kadar 1.200 TL
- Takip eden her saat için 700 TL
- Çağrı üzere avukatın müvekkilin yanına gitmesi ve sözlü danışma hizmeti vermesi 1 saate kadar 2.500 TL
- Takip eden her saat için 1.300 TL
- İdare ve vergi mahkemelerindeki davalar için 6.000 TL, duruşmasız ise 5.500 TL, duruşmalı ise 11.000 TL
Sıraladığımız bu ücretler taban ücretlerdir. Avukatların bu ücretleri artırmaya yetkileri vardır.
Vergi davaları ile ilgili vekalet ve iş takip ücretleri hakkında detaylı bilgi almak için bizleri arayabilirsiniz.
İzmir Vergi Davaları Masrafları
Vergi mahkemelerine açılan davalarda söz konusu olan masraflar, aşağıda sıralanmıştır:
- Başvurma harcı 179,90 TL
- Danıştay kurumuna başvurma harcı 375,10 TL
- Danıştay’a temyiz başvurularında 783,80 TL
- İstinaf başvurularında 521,40 TL
- Vergi mahkemesi ve bölge idare mahkemesi kararlarında alınan maktu harç 179,90 TL
- Danıştay kararlarında maktu harç 375,10 TL
- Suret harçları 6,20 TL
İzmir Vergi Avukatının Vergi Davalarına Etkileri
Vergi davaları kapsamlı ve zorlu olabilmektedir. Birçok detay vardır. Bu detaylardan birisinin bile atlanması ya da yanlış değerlendirilmesi durumunda dava kaybedilebilir. Bu yüzden deneyimli ve uzman bir avukattan yardım almak yararlı olacaktır.
Vergi Davalarına Hangi Mahkemeler Bakar?
Vergi mahkemeleri ilk derece mahkemeleridir. Bölge idare mahkemesi (istinaf mahkemesi) ve Danıştay (temyiz mahkemesi) ikinci derece mahkemelerdir ve vergi davalarına bakmakla görevli ve yetkilidirler.
İzmir’de Vergi Avukatı Hizmetini ERT Hukuk Bürosu Nasıl Vermektedir?
Gerçek ya da tüzel kişiler vergilerini ödemediklerinde, vergi cezasına çarptırılırlar. Bu cezalar 7 halde ortadan kaldırılabilir:
- Gerçek ve tüzel kişiler vergi borçlarının tamamını ödeyerek, cezadan kurtulabilirler.
- Vergi idaresi ve vergi ödemesi gereken kişiler arasında uzlaşma sağlanabilir. Uzlaşma İzmir avukat aracılığıyla yapılırsa daha faydalı olacaktır.
- Vergi idaresi tarafından yanlış işlem yapılmış olabilir. Bu durumda vergi mükellefi itiraz ve iptal davası açabilir.
- Vergi borçları, doğumundan itibaren 5 yıl içerisinde mükellefe tebliğ edilmemişse, zamanaşımına uğrar. Vergi mükellefi zamanaşımı süresini öne sürerek, borcunu ödemekten kaçınabilir.
- Varlıklarının 1/3’ünü kaybeden mükellefin vergi borçları, kaybı oranında silinir. Vergi borçlarıyla birlikte, vergi cezaları da idare tarafından silinir.
- Eğer borcun takibi ve mükellefe tahakkuku, vergi borcunun kendisini aşıyorsa, idare borcu tahsil etmekten vazgeçebilir.
- Mükellefin ölmesi durumunda vergi borçları kendiliğinden silinir.
İzmir en iyi vergi avukatı ve hukuk bürosu olarak, öncelikle vergi borcunun kendiliğinden kalkıp kalkmadığına bakarız. Eğer böyle bir neden yoksa idare ile mükellef arasında uzlaşma sağlamaya çalışırız.
Mükelleflerin birçoğu, vergi kanununa vakıf olmadıkları ve aynı zamanda bu gibi işlere zaman ayırmaları zor olacağı için İzmir vergi avukatı ile çalışmaları yararlı olacaktır.
Mükellef, vergi cezasını ortadan kaldıracak sebepleri tespit edemiyorsa, dava açması gerekir. Bu durumda vergi mahkemelerine, müvekkilimiz ve mükellef adına dilekçe ile başvuruda bulunuruz.
Müvekkilimiz adına aşağıdaki davaları takip ederiz:
- Vergi ve ceza ihbarnamelerinin iptali davaları,
- Ödeme emirleri ile ilgili iptal davaları,
- Haczin kaldırılması ile ilgili davalar,
- E-haciz işlemleri ile ilgili davalar,
- İhtiyati haciz ve ihtiyati tahakkuk ve satış işlemlerinin iptali ile ilgili davalar,
- Özel esaslara alma ve özel esaslardan genel esaslara geçirilme taleplerinin reddine ilişkin iptal davaları,
- Sermaye ve şahıs şirketleri adına düzenlenen ödeme emirlerine ait her türlü haciz işlemlerinin iptali davaları,
- Sahte ve yanıltıcı belgeler düzenlemek suretiyle ya da bu belgeleri kullanma iddiasıyla düzenlenen vergilerin iptali davaları,
- Mükellefe ait defter ya da diğer belgelerin ibraz edilmemesi nedeniyle, katma değer vergisi tarhiyatlarıyla ilgili kesilen cezaların iptaline yönelik davaları,
- İhtirazı kayıt üzerine düzenlenen beyannameler için tahakkuk ettirilen vergi cezaların iptali davaları.
Mükellefin düzeltme başvurusu, şikâyetleri üzerine, idare tarafından ret verilmesi durumunda açılan iptal davaları.
Vergi Avukatı ile Vergi Davası Nasıl Açılır?
Avukat öncelikle usulüne uygun dava dilekçesi hazırlar. Dava konusu olaylar ve talepler, dilekçede net bir şekilde belirtilir. Konuyla ilgili varsa ekler de dilekçeyle birlikte mahkemeye sunulur.
İzmir hukuk bürosu ya da İzmir vergi avukatı, dilekçeyi mahkemeye verdikten sonra, mükellef hakkında bilgi toplar. Savunmanın iyi yapılabilmesi ve dava sürecinin uzamaması adına bilgi toplama süreci oldukça önemlidir.
Müvekkilin durumu ile ilgili daha önce görülen ve sonuçlanan davalar var ise, İzmir vergi avukatı, bu davaları emsal olarak gösterebilir. Dava dilekçesinde emsal olabilecek davalara ait dosya numaraları da belirtilir.
Vergi mahkemelerine açılacak davalarda, dilekçe iki nüsha olacak şekilde düzenlenir. Dava açıldıktan sonra avukat ile mükellef arasında sürekli bir bilgi akışı olmalıdır.
Eğer uzlaşma imkanı varsa, mükellefle idareyi temsil eden yetkili kişinin bir araya gelmesi sağlanır. Çünkü uzayan dava süreçleri kimsenin yararına değildir. Eğer her iki taraf da uzlaşmaya yanaşmıyorsa, vergi idaresinin mükellefe, tebligat göndermesi gerekir. Tebligatın ulaşmasından 30 günlük süre içerisinde vergi mükellefi, vergi mahkemesine dava açmalıdır.
Eğer uzlaşmadan kaynaklanan bir gecikme söz konusu ise, tebligat ulaştıktan 15 gün sonrasına kadar dava açılabilir.
Avukat, müvekkili adına tüm vergi ve harçları mahkemeye yatırır. Eğer dava dilekçelerinde ihtirazı kayıt varsa, avukat yürütmenin durdurulması talebiyle başvuruda bulunur.
Vergi Davaları Ne Kadar Sürer?
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 20. Maddesinin 5. Fıkrasında, vergi davalarının süreleri öngörülmüştür: “Danıştay, bölge idare, idare ve vergi mahkemelerinde dosyalar, bu kanun ve diğer kanunlarda belirtilen öncelik veya ivedilik durumları ile Danıştay için Başkanlar Kurulunca; diğer mahkemelerin Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca konu itibariyle tespit edilip Resmi Gazetede ilan edilecek öncelikli işler göz önünde bulundurulmak suretiyle geliş tarihlerine göre incelenir ve tekemmül ettikleri sıra dahilinde bir karara bağlanır. Bunların dışında kalan dosyalar ise tekemmül ettikleri sıraya göre ve tekemmül tarihinden itibaren en geç altı ay içinde sonuçlandırılır.”
HSK’nın dava dosyası sıralama yetkisi dahilinde, davalar öngörülen süreden daha uzun gerçekleşebilir. Dava süreleri ayrıca, mahkemenin iş yüküne göre de farklılık gösterebilir.
Bir dava dosyasının tekemmül etmesi, dava dilekçesinden sonra verilen cevap dilekçesinin avukat tarafından alınması ve ikinci cevap dilekçelerinin tamamlanmış olması anlamı taşır.
Vergi Usul Kanununun tam metnini, https://www.mevzuat.gov.tr/mevzuat?MevzuatNo=213&MevzuatTur=1&MevzuatTertip=4 bu bağlantıdan inceleyebilirsiniz.
İzmir Vergi Avukatı Olarak Verdiğimiz Hizmetler
İzmir vergi avukatı olarak, gerçek ve tüzel kişilerin vergi davaları ile ilgileniriz. Dava açılmasından önce taraflar arasında uzlaşma sağlarız. Dava açılabilmesi için gereken her türlü prosedürü yerine getiririz.
Gerekli olan harçları ve vergileri, müvekkillerimiz adına yatırırız. Müvekkillerimizin durumu hakkında detaylı bilgi ediniriz. İdarenin mükellef ile ilgili yaptığı işlemleri inceleriz. Gerekli olan delilleri toplarız ya da toplanmasını sağlarız.
Tüm dava sürecini yakından takip ederek, müvekkillerimizi bilgilendiririz. Vergi hukuku konusunda danışmanlık hizmeti sağlarız.
İzmir vergi avukatı, müvekkili adına ceza ödeme ve para tahsil işlemlerini de gerçekleştirir. Bu gibi hizmetler için müvekkilden noter onaylı belge alınır.
Sıkça Sorulan Sorular
Vergi Avukatı Ücretleri Ne Kadar?
Türkiye Barolar Birliğinin belirlediği tarifeden az olmamak kaydıyla, vekalet ücretleri hizmet alınan avukatlık büroları tarafından dava dosyasına göre belirlenir. Detaylı bilgi için iletişime geçmeniz gerekir.
İzmir’de En İyi Vergi Avukatını Nasıl Bulabilirim?
Web adresimizden ya da iletişim kanallarımızdan bizlere ulaşabilirsiniz.
Vergi Avukatı Ne Yapar?
Vergi uyuşmazlıkları konularında dava dosyalarına bakar. İdare ile mükellef arasında arabuluculuk rolünü üstlenir. Her türlü vergi davalarını takip eder.
Vergi Davasında Yetkili ve Görevli Mahkeme Hangisidir?
Vergi mahkemeleri, vergi davalarının görülmesinde her türlü yetkiye sahiptir.