İzmir Alacak Tahsili Avukatı

7343 sayılı İcra ve İflas kanunu, alacak tahsili ile ilgili davaların temel dayanağıdır. İzmir alacak tahsili avukatı bu kanun kapsamında, müvekkillerinin alacaklarını tahsil etmek için çalışır. 

Alacak Tahsili Avukatı Nedir ve Hangi Davalara Bakar?

İzmir en iyi alacak tahsili avukatı, icra ve iflas kanunu başta olmak üzere ilgili alacak davalarının dayanağı olan kanunlarda uzman, alacak tahsili konusunda deneyimli olan hukuk fakültesi mezunudur.

İzmir alacak tahsili avukatı mesleği, deneyimi ve uzmanlığı gereği, aşağıdaki davalar ve alacak tahsili işlemleriyle ilgilenir. 

Maaş Haczine Yönelik İşlemler

Önceki icra ve iflas kanununda haciz işlemleri gerçekleştiriliyor, borçlu olan kişinin mal varlıkları borcunu ödemeye yetmiyorsa, borçlu olan kişiye tazyik hapsi uygulanıyordu. Anayasa’da 2001 yılında 4709 sayılı kanunla yapılan değişiklikle, borçların ödenememesi durumunda uygulanan tazyik hapsi kaldırıldı. 

Alacaklı olan kişi alacağını tahsil etmek üzere aşağıdaki adımları takip eder: 

• Elinde kanıt niteliğinde belge olsun ya da olmasın alacaklı olan kişi öncelikle icra dairesine dilekçe ile başvuruda bulunur. 
• İcra dairesi alacaklı olan kişinin başvurusunu alır ve borçlu olan kişiye tebligat gönderir. 
• Gönderilen tebligat, borçlu olan kişinin borçtan haberi olması içindir. 
• Borçlu kendisine gelen tebligata itiraz ederse icra işlemi otomatik olarak durdurulur. 
• Eğer borçlu yasal süre olan 7 gün içerisinde kendisine gelen tebligata itiraz etmezse, icra işlemleri devam eder. 
• Borçlunun borcunu ödemesi için kendisine 7 gün süre tanınır. 
• Eğer borçlu 7 gün içerisinde borcunu ödemezse haciz işlemleri başlatılır. 
• Günümüzde hacizli olan kişinin malvarlıklarına el konur. Eğer malvarlığı yoksa, maaşı haczedilir. Maaşının ise %25’i haciz borcuna kesilir. 
• Eğer borçlu borca itiraz etmişse, alacaklı olan kişi elindeki belgelerle mahkemeye başvurmalıdır. Alacaklının elinde kanıt niteliğinde olan belge yoksa mahkemeye başvursa bile kaybedecektir. 
• Alacaklı elindeki belgelerle mahkemeye başvuruda bulunur ve kazanırsa, borçlu olan kişi hem borcun anaparasını, hem faizini, hem de %20 icra inkar tazminatını ödemek zorunda kalır.

Kira Uyuşmazlıkları Davaları

Borçlar kanunu madde 299-379, kira alacakları ve kiracı ile ev sahibi arasındaki ilişkileri düzenlemek için detaylandırılmıştır. Borçlar kanununda düzenlenen ilgili maddelerde: 

“Konut ve çatılı işyeri kiralarında tarafların yenilenen kira dönemlerinde uygulanacak kira bedeline ilişkin anlaşmaları, bir önceki kira yılında tüketici fiyat endeksindeki oniki aylık ortalamalara göre değişim oranını geçmemek koşuluyla geçerlidir.”

Denilerek kiracıyı koruyucu tedbirlerin alınması sağlanmıştır. Çünkü kira uyuşmazlıklarında kiracı dezavantajlı konumdadır. 

08/06/2022 tarihinde gerçekleştirilen yeni düzenlemede konut kiralarına artış miktarı belirlenmiştir. İlgili kanunda öngörülen kira artışın en fazla %25 olarak belirlenmiştir. Ancak 5 yıldan uzun süren kira sözleşmelerinde bazı istisnalar ev sahiplerine tanınmıştır. 

Yeni çıkan kanunun uygulamaya girmesinden sonra ev sahipleri yine de kanunsuz oranlarda kira artışına gitmiş ve bu artışı kabul etmeyen kiracıları evlerinden çıkarmaya çalışmışlardır. Bu konuda devam eden birçok dava bulunmaktadır. Yine de ilgili kanunda kira sözleşmesinin sonlandırılması ile ilgili bazı şartlar getirilmiştir: 

• Fesih yoluyla: Belirsiz süreli olarak hazırlanan kira sözleşmelerinde ev sahibi, kiranın başlamasından 10 yıl sonrasına kadar kira sözleşmesini feshedebilir. Ancak kiracı süreye bağımlı kalmadan dilediği zaman kira sözleşmesini feshedebilir. 
• Hem kiracı, hem de ev sahibi dava yoluyla kira sözleşmesinin feshini sağlayabilir. 
• Ev sahibinin kendisi; eşi, alt ve üst soyu ya da bakmakla yükümlü olduğu kişiler için konut gereksinimi varsa,
• Ev sahibinin evini yeniden inşa etmesi ya da imar amacıyla onartması gerekiyorsa,
• Konut ev sahibi tarafından başka birisine satılmışsa, yeni satın alan kişinin kendisi de dahil olmak üzere alt ve üst soyundan kişilerin ev ihtiyacı varsa,
• Kiracı, ev sahibiyle yaptığı sözleşmede belirli bir tarihte evi tahliye edeceğini taahhüt etmişse,
• Kiracı sözleşmede yer alan bedelini süresi içinde ödemezse, ev sahibi kendisine iki defa yazılı ihtar gönderir. İhtara rağmen kiracı kirayı ödemezse, kira sözleşmesinin bitiminden sonra, ev sahibi dava açarak, kiracıyı tahliye edebilir. 
• Kiracının kendisine ait oturmaya elverişli konutu varsa, ev sahibi sözleşmeyi dava yoluyla sona erdirme hakkına sahiptir. Kiracının oturmaya elverişli konutu, aynı ilçede ya da aynı belediye sınırları içerisinde yer almalıdır. 

Sosyal Medyada Hakaret Tazminatları

Türk Ceza Kanunun 125. Maddesi hakaret suçlarıyla ilgildir. Yeni çıkan bilişim yasaları ile de ilgilidir. Sosyal medyada kendisine hakaret edilen kişi ya da kişiler, maddi ve manevi tazminat davası açabilir. Eğer hakaret eylemi sosyal medya platformunda herkesin görebileceği bir konumda gerçekleştirilmişse, verilecek olan ceza daha ağır olacaktır. 

Suç mağduru kişi, Borçlar Kanununun 58. Maddesine göre manevi tazminat talebinde bulunabilir.

Karşılıksız Çek Suçu Davası

Çek, kıymetli evraklar arasındadır ve kambiyo senedi olarak adlandırılır. Kambiyo senetleri ile ilgili yapılan usulsüzlükler, diğer suçlara oranla daha ağır cezalandırılır. 5941 sayılı Çek Kanunu gereği çek, bir borç ödeme aracıdır. Çek kullanan kişi bankanın itibarını ve devletin güvencesini kullanıyor demektir. 

Karşılıksız çek yazan kişi 1500 güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır. Ayrıca suçu işleyen kişiye çek hesabı açma yasağı getirilir.

Eğer suçu işleyen kişi kendisine verilen cezaya rağmen borcunu ödemekten kaçınırsa, idari para cezası hapis cezasına çevrilir. 

Karşılıksız çek suçu işleyen kişi, borçlu olduğu kişiye tam miktarı ödemekle yükümlüdür. Ödemediği takdirde icra ve haciz işlemleriyle karşı karşıya kalacaktır. 

Poliçelerle İlgili Davalar

Kambiyo senetlerinden bir tanesi de poliçelerdir. Sigorta şirketleri ile varlıklarını sigortalatan kişi ya da firmalar arasındaki bir tür sözleşmedir. Poliçede yazan şartlara uymayan taraflar tazminat ödemek zorunda kalabilir. 

Kesin mahkeme kararından sonra mahkemeyi kaybeden taraf tazminat miktarını ödemezse, alacaklı olan taraf icra ve haciz işlemlerini başlatabilir. 

Senet Davaları

Kambiyo senetlerinden olan senetler, borç alacak ilişkinin bir başka göstergesidir. Borçlu ile alacaklı arasındaki sözleşme niteliğindedir. 

Alacaklı olan kişi borçlu olan kişiye mal ya da borç para verir ve karşılığında belirli bir vadesi bulunan senet alır. Senedin tarihi geldiği zamanda borçludan borcunu talep eder. Eğer borçlu olan kişi borcunu ödemezse, alacaklı olan kişi elindeki senetle mahkemeye başvurabilir. 

Ancak senet üzerindeki miktar önemlidir. Yeni çıkan yasaya göre 8 bin TL ve altındaki borçlar için ilk etapta dava açılamıyor. Öncelikle icra dairesine başvurulması gerekiyor. Eğer icra dairesinin ödeme emrine karşın borçlu borcunu ödemekten kaçınırsa, o zaman alacaklı olan kişi elindeki senetle dava açabilir. 

Hisse Senedi Davaları

Türk Ticaret Kanununa göre her hissenin bir sahibi olmalıdır. Hisse senetleri halka açılan şirketleri temsil eder ve herkes tarafından alınabilir. Hisse senedi sahibi olan kişi ya da kişiler, hisse senedi miktarları oranında şirketlere ortak olurlar. 

Hisse senetlerinde miktarın belirli olması gerekir. Eğer belirli değilse, hisse senedi sahibi istirdat davası açabilir. 

Eğer hisse senedinin sahibi bilinmiyorsa iptal davası açılabilir. 

Bazı durumlarda hisse senetlerinin ismini taşıdıkları kurumlara iade edilmeleri gerekir. Eğer teslim süresinde gecikme yaşanırsa, hisse senedi sahipleri mağdur olabilir. Bu konuda 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanununun 13. Maddesinin 4. Fıkrasında: 

“Kaydileştirilmesine karar verilen sermaye piyasası araçlarının Kurulca belirlenen esaslar çerçevesinde teslimi zorunludur. Teslim edilen sermaye piyasası araçları kendiliğinden hükümsüz hâle gelir. Teslim edilmeyen sermaye piyasası araçları ise kaydileştirilme kararından sonra borsada işlem göremez, aracı kurumlarca bu sermaye piyasası araçlarının alım satımına aracılık edilemez ve katılma belgelerinin geri alımı yapılamaz. Kayden izlenmeye başladığı tarihi izleyen yedinci yılın sonuna kadar teslim edilmeyen sermaye piyasası araçları YTM’ye intikal eder. Bunların üzerindeki sınırlı ayni haklar kendiliğinden sona ermiş sayılır. Bunlar YTM’nin hesabına geçmesinden itibaren üç ay içinde satılır.”

İbaresi yer alır. Yani bu kanun maddesine göre hisse senetlerinin zamanında satılması gerekir. 

Her ne kadar bu kanun maddesinin varlığı bilinse de, hisse senedinin geç teslim edilmesi sonucu mağdur olan ve yurtdışında ikamet eden bazı kişiler, Ankara 7. İdare mahkemesine açtıkları davayı kazanmışlardır. 

Menfi Tespit Davaları

Kişiler borçlu olmadıklarını menfi tespit davası açarak ispat edebilirler. Davayı açan kişi kanıtlarla borçlu olmadığını mahkemede ispat etmelidir. Menfi tespit davasının açılabilmesi için borcun tamamının teminat olarak mahkemeye yatırılması gerekir. Dava kazanıldığı zaman yatırılan miktarın tamamı yatıran kişiye ödenir. 

İstirdat Davaları

İlamsız icra ödeme emirlerindeki ihbar ve ödeme süresi 7 gündür. Kendisine ödeme emri gelen borçlu olan kişi bu süreyi aşmış olsa bile istirdat davası açarak borcundan kurtulabilir. 

Cari Hesap Alacağının İptali İçin Açılan Davalar

Alacaklı olan kişinin borcun teminat altında olmayan kısmı için açtığı davadır. Böylece alacaklı olan kişi borcun tamamını teminat altına almış olur. 

Nafaka Alacağı ve Tazminat Davaları

Türk Medeni Kanununda nafaka borcunun ertelenemeyeceği ve tek seferde ödenmesi gerektiği yazar. Borçlar kanununa göre de tek seferde ödenmesi gereken tek borç nafaka borcudur. Gerek icra, gerekse haciz işlemlerinde nafaka borcu bedeli tek seferde borçlu olan kişiden tahsil edilir. 

Nafaka borcunu ödemeyen ve borcu ödeyecek malvarlığı bulunmayan kişilerin maaşı haczedilir. 

Tasarrufun İptali Davaları

Mal kaçırma gibi durumlarda açılan davalardır. Mal kaçırma sonucu hukuksuz biçimde el değiştiren mallar, tasarrufun iptali davalarıyla tekrar hak sahibinin olabilir. 

İstihkak Davaları

Bazı durumlarda borçtan dolayı 3. Kişilerin malları haczedilebilir. Kendisine haciz işlemi başlatılan 3. Kişiler istihkak davası açarak haciz işlemlerinin durdurulmasını sağlayabilirler. 

Alacak tahsilinin yasal dayanağı olan kanun mevzuatını, https://www.mevzuat.gov.tr/MevzuatMetin/1.5.6098.pdf bu bağlantıdan detaylı olarak inceleyebilirsiniz. 

İzmir’de Alacak Tahsili Avukatı Hizmetini ERT Hukuk Bürosu Nasıl Vermektedir?

Alacak tahsili avukatı İzmir personelimizle müvekkillerimize aşağıdaki hizmetleri sağlıyoruz: 

• Borçlu olan müvekkillerimiz adına dava açarız. 
• İcra ve haciz işlemlerine itiraz ederek durmasını sağlarız. 
• Müvekkillerimize danışmanlık hizmeti veririz. 

Alacak Tahsili Avukatı ile Alacak Tahsili Davası Nasıl Açılır?

Dilekçe ve ekindeki kanıt niteliğinde olan belgelerle birlikte icra mahkemelerine başvuru yapılır. Böylelikle dava süreci başlamış olur. 

Alacak Tahsili Davaları Ne Kadar Sürer?

Alacak tahsili hukuku avukatı yardımıyla açılan alacak tahsili davaları ortalama olarak 7-9 ay sürmektedir. Bazı davalar mahkemelerin iş yükü nedeniyle 1 yıldan fazla sürebilmektedir. 

İzmir Alacak Tahsili Avukatı Olarak Verdiğimiz Hizmetler

En iyi alacak tahsili avukatı personelimizle siz müvekkillerimize aşağıdaki hizmetleri veriyoruz: 

• Alacaklı ve borçlu olan tarafları bir araya getiriyoruz. Zorunlu arabuluculuk hizmeti sağlayarak, tarafların anlaşması için zemin hazırlıyoruz. 
• İzmir alacak tahsili avukatı olarak, icra ve haciz işlemlerini müvekkillerimiz adına yerine getiriyoruz.
• Borç ve alacak davaları konusunda müvekkillerimize danışmanlık hizmeti sağlıyoruz.
• Çocuk teslimi konusunda icra işlemlerini başlatıyoruz. 
• Nafaka ödenmesi konusunda icra ve haciz işlemlerini gerçekleştiriyoruz. 
• İlamsız ve ilamlı icra süreçlerini başlatıyoruz. 
• İtirazın iptali davalarını açıyoruz. 
• İtirazın kaldırılması davaları ile ilgileniyoruz.
• Borca, imzaya ve borç takibine itiraz işlemlerini gerçekleştiriyoruz. 
• Her türlü alacağın tahsili için müvekkillerimize yardımcı oluyoruz. 

İzmir Alacak Tahsili Avukatı Ücretleri 2023

Alacak tahsili avukatı İzmir ücretleri aşağıda sıralanmıştır: 

• Kira tespiti ve kira bedelinin artırımı davaları için 18.876 TL ya da kira bedelinin %16’sı,
• İstirdat davaları için 18.876 TL ya da alacağın %16’sı,
• Mirasta İade davaları için 40.008 TL ya da dava değerinin %16’sı,
• Her türlü alacak, maddi ve manevi tazminat davaları için 28.750 TL ya da dava değerinin %16’sı,
• Nafaka davaları 23.230 TL,
• Menfi Tespit davaları için 28.130 TL ya da dava değerinin %16’sı,
• İcra mahkemelerinde görülen davalar için 22.920 TL,
• İcra takipleri için icra değerinin %16’sı.

İzmir Alacak Tahsili Davaları Masrafları

Türkiye’nin en iyi alacak tahsili avukatları vekalet ücretleri hariç olmak üzere, dava açmanın maliyeti, dava açan kişi tarafından karşılanır. Davayı kaybeden kişi tarafından da ödenir. 

Dava açma masrafı 500-1000 TL arasında asgari orana sahiptir. Davanın türüne ve değerine göre dava açma masrafları değişkenlik gösterir. 

İzmir Alacak Tahsili Avukatının Alacak Tahsili Davalarına Etkileri

Alanında uzman ve deneyimli bir alacak tahsili avukatı ile daha çabuk sonuca ulaşırsınız. Alacak davaları oldukça kapsamlı ve bazı durumlarda karışık olabilir. Hukuk eğitimi ve deneyimi olmayan kişilerin tek başlarına bu davalarda iyi bir sonuç alması imkansızdır. 

Bu yüzden İzmir alacak tahsili avukatı yardımı almak oldukça önemlidir.

Alacak Tahsili Davalarına Hangi Mahkemeler Bakar?

İcra mahkemeleri, ticaret mahkemeleri, yer mahkemeleri, istinaf mahkemeleri ve sulh hukuk mahkemeleri, alacah tahsili davalarına bakmakla görevli ve yetkilidirler.

SIKÇA SORULAN SORULAR

Alacak Tahsili avukatı ücretleri ne kadar?

Danışmanlık ve vekalet ücretleri hakkında detaylı bilgi almak için bizleri hemen arayabilirsiniz.

İzmir’de en iyi  alacak tahsili avukatını nasıl bulabilirim?

Borç ve alacak konularında uzman olan avukatlarımızdan her zaman yardım alabilirsiniz.

Alacak tahsili avukatı ne yapar?

Haciz ve icra işlemlerini başlatır. Borçlar kanununda yer alan davaları açarak müvekkilinin haklarını korumaya çalışır. 

Alacak tahsili davalarında yetkili ve görevli mahkeme hangisidir?

Asliye hukuk mahkemeleri, sulh hukuk mahkemeleri ve tarafların ikamet ettiği yerleşim yeri mahkemeleri görevli ve yetkilidir.