Miras Hukuku
Mal paylaşımı, vasiyetname, kanuni mirasçılar ve reddi miras konularını içeren hukuk dalına, miras hukuku adı verilir.
Medeni hukukun bir alt kolu olan miras hukuku, oldukça geniş bir alana sahiptir.
Miras davalarında aşağıdaki konular ele alınır:
- Tenkis davaları,
- Mal kaçırma,
- Mal paylaşımı,
- Saklı pay,
- Reddi miras ve
- Vasiyetnamenin iptal edilmesi ya da yeniden düzenlenmesi.
Miras Hukuku Mal Paylaşımı Nasıldır?
Kanuna göre mirastan aşağıdaki kişiler yararlanabilir:
- Miras bırakan kişinin 1. Dereceden kan bağı olan kişiler. Bu kişiler mirasçının çocukları ve torunlarıdır.
- Miras bırakan kişinin ikinci dereceden kan bağı olan kişiler. Annesi, babası, kardeşleri ve yeğenleridir.
- Üçüncü kan bağı olan kişiler. Büyükannesi, büyükbabası, amcası, halası, dayısı, teyzesi gibi akrabalarıdır.
- Kan bağı bulunmayan ancak vasiyetnamede ismi geçen kişilerdir.
Kanunen mirastan pay alma hakkına sahip ilk grup, birinci dereceden akraba olanlardır. Daha sonra yukarıdaki sıraya göre pay alma hakkı değerlendirilir. Eğer miras bırakan kişinin yaşayan hiçbir akrabası yoksa ve vasiyetname düzenlenmişse, vasiyetnamede yer alan kişi ya da kişiler, mirastan pay almaya hak kazanırlar.
Vasiyetname Yoksa Mal Paylaşımı
Hukuk alanında en çok karşılaşılan durumlardan birisidir. Miras hukuku bu konuda, önceliği birinci derecede akrabaya vermektedir. Daha sonra ikinci derece ve üçüncü derece olmak üzere mal paylaşımı gerçekleştirilir.
Mirastan Çıkarılma Durumu
Medeni kanunda belirtilen uygunsuz davranışlarda bulunan kişi ya da kişiler, mirastan mahrum bırakılırlar. Bu kişilerin saklı paya sahip olmaları bile durumu değiştirmez.
Mirastan çıkarılan kişi ya da kişiler, pay alamadıkları gibi tenkis davası da açamazlar. Çıkarılma sebebinin açıkça belirtilmesi gerekir.
Reddi Miras
Miras bırakan kişinin borçlu olması ya da akraba olduğu kişilerle arasında husumet olması durumunda, reddi miras yapılabilir. Uzman miras avukatı yardımıyla, reddi miras davası açılabilir.
Yasal varisler, varisin ölüm haberini duyduktan sonra 3 ay içerisinde reddetme hakkına sahiptirler. Ret beyanı sözlü ya da yazılı olarak yapılabilir. Varisler beyanlarını Sulh Hukuk Mahkemelerine yapabilirler. Zamanında yapılmayan ret başvuruları geçersiz sayılır.
Eğer miras bırakan kişi borç batağında ise yani miras bırakacak herhangi bir mal yoksa ve sadece borç varsa, kanunen otomatik olarak miras reddedilmiş sayılır.
Ölen kişinin mirasçılarının tamamı mirası reddederse, Sulh Hukuk Hakimi, ölen kişinin iflas ettiğine hükmeder. Mirasa konu olan tüm mallar tasfiye edilir ve kalan varlıklar, mirasçılara dağıtılır.
Vasiyetname Hazırlanması
Önemli miras hukuku konularından birisi de vasiyetname hazırlanmasıdır. Sözlü ya da yazılı olarak hazırlanabilir. Uygulamada genel olarak üç tür vasiyet hazırlandığı görülmektedir.
El yazısı ile vasiyet hazırlanması: Mirası bırakan kişinin kendi el yazısı ile hazırladığı vasiyetnamedir. Bu tür belgenin mahkemeye sunulması zorunlu değildir. Ancak delil olarak kabul edilebilir. Baştan sonra ölen kişinin el yazısının yer alması gerekir. Ayrıca son kısma tarih atılmış olmalıdır. Yoksa vasiyetname geçersiz hale gelecektir.
Resmi Vasiyetname: Eğer miras bırakan kişi okuma yazma biliyorsa, noter kanalıyla ya da Sulh Hukuk Hakimliğine başvurarak hazırlanabilir. Eğer miras bırakan kişi okuma yazma bilmiyorsa, vasiyetname içeriği görevli memura, sözlü olarak ifade edilir. Memur içeriği talep edene okur. Daha sonra yazıya dökülür ve tanıkların huzurunda imzalanır.
Resmi vasiyetname örneğini, http://tbbdergisi.barobirlik.org.tr/m2017-133-1705 buradaki linkten inceleyebilirsiniz.
Sözlü Vasiyetname: Olağanüstü durumlar söz konusu ise hazırlanabilir. Genelde miras bırakan kişinin ağır bir hastalığı vardır ve ölmek üzeredir. Bu tür vasiyetnamenin hazırlanabilmesi için iki tanığa ihtiyaç vardır. Ayrıca tanıkların okur yazar olması şartı aranır. Sözlü olarak ifade edilen talepler, görevli memur tarafından yazıya çevrilir, tanıklar ve miras bırakan kişi tarafından imzalanır. Artık resmi olan belge Sulh Hukuk Hakimliğine teslim edilir.